18 Kasım 2010 Perşembe

Haşmet ve İsimsiz Tosbaa

2 yorum:

  1. Nihat'ın tosbağası, bi tosbağa için ne denli mümkünse o kadar ayakta.

    Rakı şişesi devrilmiş, Haşmet öne eğilmiş..

    Para yok, tünelin ucu karanlık, Nihat ölmüş. Cenazesi pek bi tenha, "Nihat'a ayıp olmasın" diye salına yapışmış nur yüzlü Ermeni Nubar Terziyan..

    Stoktaki film makaraları hızla azalırken "bedava oynayan" kalas/jön hata yaptıkça Haşmet ha bire şeritlerin ziyan olmaması için senaryo değiştirmekten tükenmiş. Jayan orospusu zaten kırmış kalbini Haşmet abimizin..

    Nihat'ın emaneti o tosbağa.. Haşmet şimdiki gibi yılgınlıktan değil dertleşmek, ihtiyar tosbağayı doyurmak için bu sahneden evvel de defalarca eğilmiş.

    Tosbağa tarih, tosbağa kifayetsiz bir totem.. Tosbağa tepkisiz, Nihat'ı da gömmüş halen dimdik.. Halden anlamaz, çoluk çocuğun diline doladığı bu işte tam Allahsız (Tosbağa)..

    Divanın meşhur dizelerine poster bir kare yakalanmış nitekim. Başında bir "Ulan Tosbağa! nidası eksik Fuzuli'nin.. "Ne senden rûku artık ne de benden kıyam / Bundan sonra selamun aleyküm, aleyküm selam..."

    YanıtlaSil
  2. @onur

    sen yaz be usta. harbi yaz. keşke biri de beni böyle yazsa.

    "var mı ulan, ben geçmişte yaşıyorum.. ne bugün, ne yarın.."

    YanıtlaSil